İçerik Kraldır (Content Is King) Bill Gates
Bir çok dijital pazarlama ve SEO konferansında konuşmacıların kullandığı, SEO ile ilgili yayınlarda sürekli söylenen ve ben dahil bir çok ünlü SEO uzmanının dilinden düşmeyen bir deyim “İçerik Kraldır.”
Başarılı bir SEO çalışmasının en önemli adımı içerik daha doğrusu özgün içeriktir. İçeriği sadece 300-500 kelimeden oluşan yazı olarak görmemek gerekir. İçerik yazı, görsel, video, ses gibi birçok farklı donenin birleşiminden oluşan bir bütündür. Arama motorları, makale içindeki kelime sayısına değil kullanıcıya verdiği gerçek, özgün ve faydalı bilgiyi dikkate alırlar. SEO için oluşturulan belli kelime sayısına ulaşmak adına hazırlanan içerikler günümüzde çöptür ve arama motorları özellikle Google gibi RankBrain gibi makine öğrenim yapay zekaları tarafından dikkate alınmazlar.
İlginizi Çekebilir: SEO ve İçerik
Bill Gates “İçerik Kraldır” Makalesi
Geleceği gören bir kaç kişiden biri olan Bill Gates 1996 yılında kaleme aldığı aşağıdaki yazısında içeriğin öneminden bahsediyor. İçerik Kraldır başlığı ise günümüz SEO uzmanları tarafından en çok kullanılan terimdir.
Bill Gates’in 1 Mart 1996 tarihinde yazdığı İçerik Kraldır makalesi…
İçerik Kraldır
İçerik, tıpkı yayıncılıkta olduğu gibi, İnternet’te gerçek paraların çoğunun kazanılmasını beklediğim yerdir.
Yarım asır önce başlayan televizyon devrimi, televizyon setleri de dahil olmak üzere bir dizi sektör yarattı, ancak uzun vadeli kazananlar bilgi ve eğlence sunmak için ortamı kullananlardı.
İnternet gibi etkileşimli bir ağ söz konusu olduğunda, “içerik” tanımı çok geniş olur. Örneğin, bilgisayar yazılımı bir içerik biçimidir – son derece önemli bir yazılım ve Microsoft için en önemli olarak kalacak olan yazılım.
Ancak çoğu şirket için geniş fırsatlar, bilgi ya da eğlence sağlamaktır. Hiçbir şirket katılmak için çok küçük değil.
İnternet ile ilgili heyecan verici şeylerden biri, bilgisayarı ve modemi olan herkesin, oluşturabilecekleri herhangi bir içeriği yayınlayabilmesidir. Bir anlamda, internet fotokopi makinesinin multimedya eşdeğeridir. Kitlenin boyutu ne olursa olsun, malzemenin düşük maliyetle çoğaltılmasını sağlar.
İnternet ayrıca, bilgilerin yayıncıya temelde sıfır marjinal maliyetle dünya çapında dağıtılmasını sağlar. Fırsatlar dikkat çekici ve birçok şirket İnternet içeriği oluşturmak için planlar hazırlıyor.
Örneğin, NBC ve Microsoft televizyon ağı son zamanlarda interaktif haber işine birlikte girmeyi kabul etti. Şirketlerimiz ortak bir kablo haber ağına, MSNBC’ye ve Internet’te etkileşimli bir haber servisine sahip olacak. NBC, ortak girişim üzerindeki editoryal kontrolü sürdürecek.
Sadece yazılım ve haberleri değil aynı zamanda oyunlar, eğlence, spor programları, rehberler, sınıflandırılmış reklamlar ve çevrimiçi topluluklar için çevrimiçi topluluklar da dahil olmak üzere, popüler içerik kategorilerinde başarılı rekabetin yanı sıra yoğun rekabet ve geniş başarısızlık görmelerini bekliyorum büyük ilgi alanları.
Basılı dergilerin ortak ilgi alanlarını paylaşan okuyucuları vardır. Bu topluluklara elektronik çevrimiçi basımlar tarafından hizmet verildiğini hayal etmek kolaydır.
Ancak, çevrimiçi olarak başarılı olmak için, bir dergi yalnızca basılı olanı alamaz ve elektronik alemine taşıyamaz. Çevrimiçi ortamın dezavantajlarının üstesinden gelmek için baskı içeriğinde yeterli derinlik veya etkileşim yoktur.
İnsanların ekranı okumak için bir bilgisayarı açmaları beklenirse, istedikleri zaman keşfedebilecekleri derin ve son derece güncel bilgilerle ödüllendirilmeleri gerekir. Ses ve muhtemelen videoya sahip olmaları gerekir. Basılı dergilerin editöre mektup sayfalarında sunulanların ötesine geçen kişisel katılım fırsatlarına ihtiyaç duyarlar.
Pek çok akıl üzerine bir soru, baskıya ilgi duyan bir gruba aynı şirketin, çevrimiçi olarak hizmet vermekte ne kadar başarılı olacağıdır. Bazı basılı dergilerin geleceği bile İnternet tarafından sorgulanır.
Örneğin, İnternet zaten uzmanlaşmış bilimsel bilgi alışverişinde devrim yaratıyor. Basılı bilimsel dergiler küçük dolaşımlara sahip olma eğilimindedir ve bu da onları yüksek fiyatlandırır. Üniversite kütüphaneleri pazarın büyük bir bölümünü oluşturuyor. Bilgiyi uzman bir kitleye dağıtmanın tuhaf, yavaş ve pahalı bir yolu oldu, ancak bir alternatif olmadı.
Şimdi bazı araştırmacılar interneti bilimsel bulguları yayınlamak için kullanmaya başlıyor. Uygulama, bazı değerli basılı dergilerin geleceğini zorlamaktadır.
Zamanla, İnternet’teki bilgilerin genişliği muazzam olacak ve bu da onu çekici kılacak. Her ne kadar bugün altın telaşı atmosferi Amerika Birleşik Devletleri ile sınırlı olsa da, iletişim maliyetleri düşerken ve farklı ülkelerde önemli miktarda yerelleştirilmiş içerik bulunduğundan, dünyayı süpürmesini bekliyorum.
İnternetin gelişmesi için içerik sağlayıcılara çalışmaları için ödeme yapılması gerekir. Uzun vadeli beklentiler iyidir, ancak içerik şirketleri reklam veya abonelik yoluyla para kazanmaya çalışırken kısa vadede çok fazla hayal kırıklığı olmasını bekliyorum. Henüz çalışmıyor ve bir süre çalışmayabilir.
Şimdiye kadar, en azından, etkileşimli yayıncılık için harcanan paranın ve çabanın çoğu, bir aşk emeğinden ya da elektronik olmayan dünyada satılan ürünlerin tanıtımına yardımcı olma çabalarından biraz daha fazlasıdır. Genellikle bu çabalar, zaman içinde birisinin gelir elde etmenin yolunu bulacağına olan inancına dayanır.
Uzun vadede, reklam umut vericidir. Etkileşimli reklamcılığın bir avantajı, ilk iletinin çok fazla bilgi iletmek yerine yalnızca dikkat çekmesi gerektiğidir. Bir kullanıcı ek bilgi almak için reklamı tıklayabilir ve bir reklam veren insanların bunu yapıp yapmadığını ölçebilir.
Ancak bugün internette gerçekleşen abonelik geliri veya reklam geliri miktarı sıfıra yakın olabilir – toplamda yaklaşık 20 milyon dolar veya 30 milyon dolar. Reklam verenler her zaman yeni bir medya konusunda biraz isteksizdir ve İnternet kesinlikle yeni ve farklıdır.
Çoğu İnternet kullanıcısı, reklam görmekten çok daha az heyecanlı olduğu için, reklam verenlerin bazı isteksizliği haklı olabilir. Bunun bir nedeni, birçok reklam verenin, telefon çevirmeli bağlantıda indirmesi uzun zaman alan büyük resimler kullanmasıdır. Bir dergi reklamı da yer kaplar, ancak bir okuyucu basılı bir sayfayı hızlı bir şekilde çevirebilir.
İnternete olan bağlantılar hızlandıkça, reklamın yüklenmesini beklemedeki rahatsızlık azalır ve sonra kaybolur. Ama bu birkaç yıl uzakta.
Bazı içerik şirketleri, genellikle ücretsiz içeriklerin cazibesiyle abonelikler deniyorlar. Yine de çok zor, çünkü bir elektronik topluluk bir abonelik talep ettiği anda siteyi ziyaret eden kişilerin sayısı dramatik bir şekilde düşer ve bu da reklam verenlere verilen teklifi azaltır.
İçeriğe para ödemenin önemli bir nedeni henüz iyi çalışmadığı için küçük miktarları ödemenin pratik olmamasıdır. Elektronik işlemlerin maliyeti ve sıkıntısı, oldukça yüksek bir abonelik oranından daha az ücretlendirme yapılmasını olanaksız kılar.
Ancak bir yıl içerisinde içerik sağlayıcıların bilgi almak için sadece bir veya birkaç kuruş talep etmelerini sağlayan mekanizmalar uygulanacaktır. Bir nikele mal olan bir sayfayı ziyaret etmeye karar verirseniz, bir nikel için çek yazmaz veya postayla fatura çekmezsiniz. İstediğinizi tıklamanız yeterlidir, toplu olarak nikel tahsil edeceğinizi bilerek.
Bu teknoloji yayıncıları, geniş kitleleri çekmek umuduyla küçük miktarlarda para alma konusunda özgürleştirecek.
Başarılı olanlar, interneti bir içerik pazarı, fikir, deneyim ve ürün pazarı olarak öne çıkaracaklar.
İçerik Kraldır makalesinin orijinalini ve 1996 yılındaki Microsoft web sitesinin görüntüsünü görmek isterseniz “Bill Gates – Content Is King Makalesi“
